EmekGüncel

EMEK-RÖPORTAJ | “MESS ile TİS’i Bu Şekilde İmzalamayız!”

"Asgari ücret tespit edildi mesela, asgari ücret Türkiye'de ortalama ücret oldu artık. Avrupa'da asgari ücret en dip ücret demek. Bizde fabrikaların çalışan üyelerin % 80’i asgari ücretin altında kalmış. Çok acı bir durum. Ve 20 sene evveline döndüğümüz zaman, işçilerin ücretleri askeri ücretin 3 katı-4 katıydı"

MESS süreci devam ederken metal işçileri mevcut ücret artışının taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu dile getirerek fabrikalarda eylemler yapıyor. Dayatılan zam artışını ve taleplerini karşılamaktan uzan olan ücretin yoksulluk sınırında olması nedeniyle Birleşik Metal-İş üyesi işçiler sendikasıyla birlikte eylemlerine devam ederken arabulucu sürecinin de olumsuz sonuçlanmasıyla grev kararını ilan etmeye hazırlanıyor.

Süreci Birleşik Metal-İş Genel Örgütleme Sekreteri Fehmi Elmacı ile konuştuk. Elmacı, bu dayatmayı kabul etmeyeceklerini ve MESS süreci karşılamaktan uzak durduğu sürece grevi ilan etmekte kararlı olduklarını dile getirdi.

– Öncelikle Metal işçilerin içinde bulundukları tabloyu kısaca aktarır mısınız?

– Aslında metal işçilerin içinde bulunduğu durumun ana sebeplerinden biri hükümettir. Hükümetin uyguladığı ekonomik politikalar sonucu durum bu şekilde maalesef. Bu politikaların yansıması olan yüksek faiz de sorun. Zam ve zamla birlikte en önemli kalemlerden biri de enflasyon rakamlarının sahte olmasından kaynaklanıyor. Artık yüzyılın yoksullaşmasını yaşıyor işçiler. Asgari ücret ülkede ortalama ücret haline geldi.

Geçmişte bakarsanız asgari ücret bizim örgütlü olduğumuz iş yerlerinde en düşük ücretti. Asgari ücretin 1.5 katına çalıyorlardı ama bugün 6 ayda bir asgari ücret belirlemek durumunda kalıyorlar uyguladığı politikalar nedeniyle. Ama geçinebilen bir ücret mi veriliyor; Hayır!

Arabulucu süreci de olumsuz sonuçlandı. MESS ise yürütülen süreç ne aşamada?

– MESS her dönem olduğu gibi maalesef bize 6 aylık enflasyonla geliyor. Verileri gerçeklerden çok uzak yani. Yüksek enflasyon nedeniyle geçmişte de uzaktı. Uzak derken, geçmişte de doğru hesaplanmıyordu zaten ama bundan önceki dönemlerde biz Toplu Sözleşme hazırlıyorduk, kayıpları karşılayacak şekilde ücret zammı taleplerimizle hazır buluyorduk. Ama o zaman enflasyon sekizler-onlar civarlarında oluyordu en fazla. Yarı yarıya da olsa bizim 4 puan kaybımız oluyordu. Ama şu anda yüksek enflasyon var. Ve TÜİK’in açıkladığı rakamlar çok çarpık.

Ücretlerimiz geçinmemize elverişli ücretler değil, bunun da mücadelesini veriyoruz. Uyuşmazlık süresine girdik, bitti. Uyuşmazlık süreci ayın 29’unda. Arabulucu Birleşik Metal-İş’in MESS ile raporunu teslim etti. Bakanlığa gönderdi. Şimdi elimize gelmesini bekliyoruz. Arabulucu raporu elimize geldiği andan itibaren en kısa sürede grev tarihlerimizi belirleyip fabrikaları aşamalı bir şekilde greve çıkartacağız.

Her zaman yaşadığımız başka bir sorun var. Grev bizim hakkımız, amacımız grev yapmak değil. Bu bizim için araçtır. Ama karşı taraf, taleplerimizi karşılamıyorsa, bizim de yapacak başka bir şeyimiz kalmıyor.

 “Grevimiz yasaklanırsa fiilen tüm fabrikalarımızla greve çıkacağız!”

– Bundan sonraki süreçte nasıl bir planımız var. Grev ilanları asılmış olacak ama geçen sene hükümet yasaklamıştı. Böyle bir beklentiniz var mı?

2023 yılının Ocak ayında biz BEKART’la İzmit’te greve çıktık ve orada da grevimiz yasaklandı. Biz orada kararlı bir şekilde yasak olmasına rağmen grevi uyguladık, fiili grevi yaptık. Ardından gene MESS’e bağlı Schneider Fabrikası’nda da bir günlük greve çıktık. Bir teklifle geldiler ve taleplerimize cevap verdikleri için imzaladık ama orada da yasaklıydı grev. Biz bir günlük de olsa uyguladık. Bu döneme gelirsek, elimiz daha kuvvetli. 2015 yılında Anayasa Mahkemesi grevimizi yasaklanmıştı, biz Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştuk. 2018 yılında bunun kararı geldi ve mevcut hükümet sendikamıza 50.000 TL, grevimizi engellediği için ceza ödemek durumunda kaldı. Ve biz bu parayı grev fonumuza ekledik. Aslında haklılığımızı ortaya koyduk.

Bu Anayasa Mahkemesi’nin kararına da dayanarak bu dönemde grevlerimiz yasaklanırsa fiilen tüm fabrikalarımızla greve çıkacağız. Çünkü bizim artık kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Bizim çok kullandığımız bir söz var; “Bıçak kemikte” diye. Ama artık bıçak kemiği geçti. Bıçak artık bizi dilim dilim doğruyor.

Emekçilerin içinde bulunduğu durum sadece enflasyondan kaynaklı da değil. Vergi dilimleri de bizi bunaltmış vaziyette. Daha paramızı elimize almadan vergisini ödüyoruz. Gerçekten de işverenlerin ödemedikleri vergileri ödüyoruz biz.

Süreçle ilgili de gözümüzü kararttık. İşçiler gerçekten geçinemiyorlar artık, ne yapacaklar? Kredi kartları patlamış, kiralarını ödeyemiyorlar. Artık insanlar işi bırakıp memleketiyle dönüyorlar, geçinemiyorlar çünkü buralarda.

Siz de basın olarak muhakkak takip ediyorsunuz, işverenler bir yandan diyor ki; “nitelikli işçi bulamıyoruz”. Ama nitelikli işçi var, hakkını vermiyorsun aslında.

Asgari ücret tespit edildi mesela, asgari ücret Türkiye’de ortalama ücret oldu artık. Avrupa’da asgari ücret en dip ücret demek. Bizde fabrikaların çalışan üyelerin % 80’i asgari ücretin altında kalmış. Çok acı bir durum. Ve 20 sene evveline döndüğümüz zaman, işçilerin ücretleri askeri ücretin 3 katı-4 katıydı.

İşçilere bunu mu reva görüyorsunuz? Açlık sınırı altında çalışmayı mı reva görüyorsunuz? Bugün bize Eylül ayındaki ücretlerimiz en son verilen teklif, en son verilen % 60. Eylül ücretlerinin üzerinde uyguladığınız zaman mevcut tespit edilmiş asgari ücretin % 15 altında kalıyor. Bizim bu TİS’i bu şekilde imzalamamız mümkün değil. Birleşik Metal-İş Sendikası’nın ilkesidir; söz ve karar tabana aittir yani biz tabanı dikkate alırız. Yani diğer sendikalar gibi tepeden karar alınmaz. Grevler bu şekilde en kısa sürede uygulanacak.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu