2022 Newroz’u Kürt halkının, devrimci, ilerici güçlerin ve geniş toplumsal muhalefetin önümüzdeki günlere dair verdiği güçlü mesajlara tanık oldu.
2022 Newroz’una, TC’nin geride kalan bir yıllık süre içinde, kesintisiz bir şekilde milliyetçi, ırkçı ve şovenist hezeyanlar eşliğinde sürdüregeldiği baskı, gözaltı ve tutuklama buna eşlik eden sınır ötesi-sınır içi askeri operasyonlar ve katliamların gölgesinde girildi.
AKP-MHP faşist iktidarı, özyönetim direnişlerinden bu yana yaşama geçirmeyi sürdürdüğü “Diz Çöktürme Stratejisi”nin açtığı yoldan; “irade kırma”, “kazanma umudunu yok etme” adına elinden geleni yaptı. Dahası devrimci-demokratik alanda açık katliamlara girişti; İzmir’de HDP binasına tertiplediği saldırıda Deniz Poyraz’ı katletti.
Saldırıların bir ayağı da zindanlarda karşılık buldu. Faşizm, dört duvar arasında her türlü uygulamaya rağmen direnişe tutunan devrimci tutsakları katletme, hasta tutsakları ölüme terk etme politikasında ivme yükseltti. Garibe Gezer’in ölümsüzleşmesi ve Aysel Tuğluk’a yönelik intikamcı tutum bu sürecin ana karakterini yansıtan iki örnekti!
AKP-MHP iktidarı, sistemin içinde debelendiği ve her gün daha fazla derinleşen yapısal krizini, bunun yansımaları olan açlık, yoksulluk ve sefaleti büyüten adımlarla çözme yoluna gitti. Geniş emekçi kitleler, işsizlik ve açlığın insafına terk edildi.
2022 Newroz’u tam da bu gerçeklik içinde, hemen her alanda düzenin uygulamalarına karşı kitlelerin biriktirdiği büyük öfkenin açığa çıktığı bir ana ev sahipliği yaptı. Newroz’da milyonlar, 8 Mart’ta kadın ve LGBTİ’ların faşist zulme rağmen ortaya koyduğu kararlılığın açtığı yoldan yürüdü; umudu ve direnişi büyüttü!
Newroz, kutlandığı hemen her yerde, önceki yılı aşan bir kitlesellik ve militanlıkla gerçekleştirildi. Yeni kuşak Kürt gençliğinin büyük bir sinerjiyle alanlara aktığına tanık oldu. Diğer yandan yurtsever bir bilince sahip olsa da Kürt halkı ve gençliğinin büyük bir örgütsüzlük yaşadığını da gösterdi. Kürt gençliğinin militan öfke ve tepkisinin devrimci bir temelde yeniden kalıba dökülmesinin bir ihtiyaç olduğuna işaret etti.
2022 Newroz’u; yürürlüğe sokulan tüm saldırı politikalara rağmen Kürt ulusunun, Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamalara sessiz kalmayacağını ve İmralı tecridinin kaldırılmasına yönelik talebi sahiplendiğini gösterdi.
2022 Newroz’u; hemen her yerde yoksul Kürt emekçilerinin yoğun bir katılımına tanık oldu. Başka bir açıdan, yaşanan ekonomik krizin Kürt halkında bulduğu yıkıcı, ağır karşılığı da göstermiş oldu.
2022 Newroz’u; Türk devletine, onun adına kaptan köşkünde oturan AKP-MHP iktidarına; 2015’te bu yana yaratmak istediği korku iklimine indirilen ağır bir darbe olmuştur. Nitekim Newroz sonrası İzmir ve İstanbul Kartal’da gerçekleştirilen gözaltılar da devlet nezdinde yaşanan rahatsızlığın izdüşümüdür. Önümüzdeki günlerde Türk devletinin daha kapsamlı, bütünlüklü saldırıları yaşama geçireceğini tahmin etmek zor değildir!
Newroz’da Kürt ulusunun ortaya koyduğu direniş iradesi kuşkusuz devrimci- demokratik muhalefeti de doğrudan etkileyecek onu ileriye taşıyacaktır. Newroz devrimci-demokratik güçlerin de moral tazelediği, gelecek adına önemli bir sinerji biriktirdiği bir gün oldu!
Newroz, dalga dalga yayılan işçi direnişlerinin, 8 Mart’ta sokakları mesken tutan kadın ve LGBTİ+ hareketinin enerjisiyle gelişti, büyüdü! Bu sinerji ve açığa çıkan tepki ve öfke, geniş emekçi kitlelerle buluşarak 1 Mayıs’a taşınacaktır/taşınmalıdır!
Newroz’un sarı, kırmızı, yeşiliyle kendini ifade edene Kürt emekçi kitlelerinin enerjisi, 2022 1 Mayıs’ında kızıla boyanacaktır. 2022 1 Mayıs’ı, Newroz’un coşkusunu, direncini, mücadele azmini ve meydan okuyan gerçekliğini bir adım ileri taşımaya adaydır! Bunu gerçek kılmak için şimdiden birleşik, kitlesel ve güçlü bir çalışma için harekete geçelim!
8 Mart’tan Newroz’a güçlenerek taşınan direniş hattını şimdi 1 Mayıs’a taşıma zamanıdır!
