İzmir
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla biraraya gelen aralarında Partizan’ında olduğu çok sayıda devrimci-ilerici kurum, Gezi İsyanı’nın 9. yılı nedeniyle Gündoğdu Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesinde polis gençlik örgütlerinin eylemine saldırarak aralarında YDG’lilerinde olduğu çok sayıda genci gözaltına aldı. Ancak gözaltılar eyleme katılan kitlenin kararlı duruşu sonucu polis tarafından serbest bırakıldı.
Gündoğdu Meydanı’nda basın metnini okuyan KESK Dönem Sözcüsü Necip Vardal, “Demokrasiye, adalete, özgürlüğe susamış her yaştan, her kimlikten, her düşünceden, her inançtan, her meslekten milyonlar dayanışmayı, karşılıklı saygı ve sevgiyi, kardeşliği temel alan bir toplumsal direnişe, Gezi’ye imza attılar” dedi.
Açıklama Grup Praksis’in ezgileriyle ile sona erdi.
Ankara
Ankara Tuzluçayır’da Bağımsız Birleşik Sosyalist Platform (BDSP), Birleşik Mücadele Güçleri, (BMG), Devrimci Alevi Dernekleri (DAD), Anafatma Cemevi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kaldıraç ve birçok devrimci kurumun katılımıyla Gezi İsyanı’nın 9. yılında bir basın açıklaması düzenlenmek istedi.
Tuzluçayır’da yapılacak olan açıklaması öncesinde polis açıklamanın yapılacağı alanı ablukaya aldı.
Basın açıklamasını yapmak üzere Çiçek İş Merkezi önüne gelen kitle polis tarafından abluka altına alındı. Polis eyleme katılan kadınları darp ederek İş Merkezine soktu. Polis, görüntü almak isteyen basın emekçilerine de saldırdı. Buna karşılık kitle Gezi anmasını İş Merkezi içinde yaptı. Kitle sloganlarla Gezide ölümsüzleşenleri andı ardından basın açıklaması okundu.
Polis bugün(1 Haziran) ise Güvenperk’ta yapılmak istenen Ethem Sarısülük anmasına izin vermedi. Ankara Demokratik Kitle Örgütleri Platformu’nun saat 11:00’de Ethem’in vurulduğu yere karanfiller bırakmasına yönelik de aynı saldırgan tutumunu sürdürdü. Bunlara rağmen meslek odaları temsilcileri Güvenpark’a karanfil bıraktı. Dönüş yolunda da grup sık sık polis tarafından engellenmeye çalıştı.
Grup “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganları ile Mimarlar Odası önünde eylemi sonlandırdı.
Mersin/Tarsus
Tarsus Emek Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla postane önünde bir araya gelen kitle “Gezi’den bugüne sürüyor mücadele” pankartını açtı. Yapılan açıklamada “Toplumsal olaylar “kandırılma” içermez. Gezi’ye katılan milyonların siyasi talepleri de ne darbecilerin hedefleriyle ne de uluslararası kuruluşların hedefiyle uyuşmaz. Gezi’deki eylemler, basın açıklamaları; demokrasi, barış ve kardeşlik istenen barışçıl etkinliklerdi. Esas şiddet uygulayan güvenlik güçleriydi. Bu şiddet sekiz kişinin hayatına mal oldu. Binlerce kişi sakatlandı” denildi.
Adana
Atatürk Parkı’nda saat 17.30’da bir araya gelenler “Biz de Gezi’deydik. Geziye özgürlük” yazılı pankart açarak açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi:
Gezi direnişi üzerinden 9 yıl geçti. Gezi eylemleri AKP’ in yıllarca sürdürdüğü, sermayeden yana, anti demokratik, halkı ayrıştıran, bölen, kamplaştıran politikalarına karşı halkın haklı öfkesiydi. Yok sayılan, ötekileştirilen milyonların öfkesi, sesiydi. Bu haklı ve barışçıl tepkilere karşı siyasi iktidar kendinden beklendiği gibi milyonları yine yok saydı. Yok saymakla kalmayarak ‘’bir avuç çapulcu’’ yakıştırmalarıyla orantısız şiddet göstererek, terörize ederek devlet şiddeti uyguladı.
“Her yer Taksim, her yer direniş” sloganının atıldığı açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Eylemlerin Adana’daki merkezi olan Atatürk Parkı’nda bir araya gelen yurttaşlar halaylar ve şiirlerle Gezi’nin yıl dönümünü kutlayıp Gezi Direnişi sırasında hayatını kaybedenleri andı. Yurttaşlar gezi tutuklularının serbest bırakılmasını isterken Nurhak Katliamında hayatını kaybeden Türkiye gençlik hareketinin önderlerinden Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan’ı andı.
Ortak basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Kaya okudu. Resmi kayıtlara göre Gezi eylemlerine ülke çapında milyonlarca kişinin katıldığını ifade eden Kaya, Gezi’nin yok sayılan, ötekileştirilen milyonların öfkesi olduğunu belirterek tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Antakya
Turunçlu Amfi’de düzenlenen şenlik saygı duruşuyla başladı. Antakya Emek ve Demokrasi Güçleri adına Mehmet Ali Ceylan açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi:
Gezi Direnişi’ne bir mazi olarak bakmak yerine, Gezi’ye övgüler, methiyeler düzmek yerine özgür bir geleceği kurmayı dert edinenler görebilirler ki bugün Gezi, direnişlerde sürüyor.
Direniş, bugün bir hayatta kalma yoludur. Direnişlerin birçoğunun konusunu en temel insanî ihtiyaçlar oluşturmaktadır. Hayatta kalabilmek için gerekenler direnişlerin konusu haline gelmiştir. Aç, evsiz kalmamak, öldürülmemek, nitelikli eğitim ve sağlığa ulaşabilmek, elektriklerin kesilmemesi, ısınabilmek… Kapitalizm çürümüştür; insanlığa hiçbir gelecek vaadi kalmamıştır.
Saray Rejimi, direnişlerin ana gündem haline gelmemesi, bir çıkış yolu olarak işçiler, emekçiler, kadınlar ve öğrenciler tarafından benimsenmemesi için tüm mekanizmalarıyla devrededir. Polisiyle, yargısıyla, medyasıyla, burjuva muhalefetiyle direnişleri bastırma ya görünmelerini engellemeye çalışmaktadır.
“Her şey çok güzel olacak” diyenler de “her şey çok kötü” diyenler de bilmelidir, hayır biz ne yaparsak ya da yapmazsak o oluyor ve o olacak.
Çare arayanlar Gezi’ye bakın, orada kendinizi de, çareyi de göreceksiniz, bugün gelişen işçi direnişlerine, kadın eylemlerine, üniversitelilerin kararlığına bakın, kendinizi de, çareyi de görebilirsiniz.
Gerçeği kabul edelim. Bize kararlı, ısrarcı ve cüretli bir biz olmak gerek. Beklememek yapmak gerek.
Biz Geziciyiz, onlar gidici!
Muğla
Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri Gezi direnişinin 9. yılında “Gezi’de sahip çıktıklarımıza, halen sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyerek Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya Deştin Çevre Platformu da destek verdi.
Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı Betül Güzel ve Mert Akkurt okudu. Açıklamada, “Deştin’e çimento fabrikasını yaptırmayacağız. Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz. Koylarımızı ve sahillerimizi özgürleştireceğiz. Ne Deştin’e çimento fabrikası yaptıracağız ne Akbelen Ormanını enerji patronlarına yem edeceğiz. Ne Bargilya tuzlak alanını ne de Marmaris’in Kızılbükü’nü sermayeye peşkeş çektirmeyeceğiz. Koylarımızı ve sahillerimizi özgürleştireceğiz” denildi.
Antalya
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri de Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı okuyan Aysel Aydın, Gezi’nin umut olduğunu söyledi. İktidara Gezi tutsaklarının serbest bırakılması çağrısında bulunan Aydın, “Gezi umuttur! O umut ışığını biz hep beraber yaktık. Gezi biziz, hepimiziz! Gezi halktır! Yobaz tahakkümünüze, yasaklarınıza boyun eğmeyeceğiz! Şarkılarımız meydanlara, sokaklara çıkacak” dedi.
HOPA
Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011’de Tayyip Erdoğan’ın mitingini protesto eden halkın üzerine biber gazı atılması sonucu katledilen Metin Lokumcu ve Gezi direnişi için eylem yapıldı. Hopa Parkı’ndan toplanarak, “Hopa’dan Gezi’ye, bu dava bizim” pankartını açan kitle Lokumcu’nun katledildiği Hopa Meydanı’na yürüdü.
Gezi davasından çıkan karara da tepki gösteren Hopalılar sık sık “Gezi tutsakları onurumuzdur” sloganını attı. Hopa Meydanı’nda yapılan konuşmada Metin Lokumcu’nun mücadelesine değinilerek “Metin hocamız deresine, suyuna sahip çıktığı için, çayda sömürüye son dediği için katledildi” denildi.
Eylemin ardından Metin Lokumcu’nun anıt mezarı başında anma yapıldı.
