EmekGüncel

İSİG’den Sao Paulo uçak gemisi ve Aliağa’daki iş cinayetlerine ayrıntılı bakış

İSİG Raporuna göre Aliağa’da ezilme, patlama, yüksekten düşme, zehirlenme, asbest... nedenleriyle 2013-2022 yılları arasında en az 97 işçi hayatını kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), içinde yüzlerce ton asbest, toksik madde ve zehirli gaz barındıran, Brezilya donanmasına ait Sao Paulo uçak gemisinin söküm işleminin yapılması için Aliağa’ya doğru yola çıkması üzerine “asbest” ve Aliağa’daki iş cinayetleri üzerine bir rapor hazırladı. Üç bölümden oluşan raporda, birinci bölümde “asbest nedir” sorusuna değinilirken, ikinci bölümde İSG Yasasının uygulanmaya başlandığı 2013 yılından bu yılın ilk altı ayını kapsayan süreçte Aliağa’da meydana gelen iş cinayetleri ve çalışma koşulları değerlendiriliyor, üçüncü bölümde ise grafiklere yer veriliyor.

Dünyanın birçok ülkesinden söküm işlemi için onay alamamış olan Sao Paulo uçak gemisine izin TC Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verildi. Geçtiğimiz yıl İSİG Meclisi, uluslararası kuruluşlarla birlikte (NGO Shipbreaking Platform, ABREA, Basel Action Network, BAN Asbestos France, İnternational Ban Asbestos Secretariat) Türkiye, Fransa, Brezilya ve AB’nin ilgili kurumlarına ‘Uçak Gemisi São Paulo’nun Sökümü’ Hakkında Mektuplar yazdıklarını ifade ediyorlar ve önümüzdeki günlerde sendikalar, sağlık örgütleri, ekoloji ve kent hareketleri vd. olarak bir mücadele yürüteceklerine vurgu yapıyorlar.

Diğer yandan yüzde 69’unu ulusal basından; yüzde 31’ini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendikleri bilgilere dayanarak tespit ettikleri rakamlara göre Aliağa’da 2013 yılından 2022 yılının ilk altı ayına kadar olan dönemde Aliağa’da en az 97 işçinin hayatını kaybettiği bilgisi bulunuyor İSİG Raporunda.

İSİG iş cinayetlerine ilişkin şu bilgileri veriyor:

1- Bilgi kaynaklarımıza da baktığımızda (101 bin nüfuslu) Aliağa’da meydana gelen her üç işçi ölümü (özellikle gemi söküm ve metalde) ulusal basına yansımamakta, SGK’ya bildirim yapılsa da toplumdan gizlenmeye çalışılmaktadır. Ancak yereldeki sınıf hareketi sayesinde gizlenmeye çalışılan ölümler basına yansımaktadır.

2- İş cinayetlerinin yüzde 28’i gemi sökümde ve yüzde 27’si de metaldedir. Yani işçi ölümlerinin yarıdan fazlası bu iki sektörde meydana gelmektedir. Özellikle gemi söküm sektörüne dikkat çekmek istiyoruz. Son bir yılda bu sektörde gerçekleşen 7 işçi ölümü kulağa az gelebilir. Zira Türkiye’de her yıl 2000 civarında işçi çalışırken ölüyor. Ancak ilçede 1500 civarında gemi söküm işçisi bulunduğunu, oran olarak baktığımızda Aliağa gemi söküm sektöründeki ölümlerin oranının Türkiye’de resmi olarak açıklanan işçi ölüm oranının 30 katına denk geldiğini belirtirsek durum daha iyi anlaşılacaktır.

3- Gemi söküm ve metal sektörlerinde “çavuş” denilen patrona yakın işçiler vasıtasıyla bir çeşit taşeron-güvencesiz çalıştırma koşulu hakim kılınmıştır. İşçiler uzun ve yoğun bir biçimde iş güvenliği-güvencesinden yoksun bir biçimde çalıştırılmaktadır. Kimya ve inşaat işkolunda da taşeron çalıştırma yaygındır. Ölen 16 kimya işçisinin 11’i taşeron işçidir. Ölen 11 inşaat işçisinin tamamı taşeron işçidir.

4- İşçi yaralanmalarının ve ölümlerinin başlıca nedenleri ezilme, patlama, yangın ve yüksekten düşme. İşçilere ilk yardım-ambulans sonrası ilk müdahale Aliağa Devlet Hastanesi’nde yapılıyor. Ciddi vakalarda işçiler Menemen, Bozyaka ve Çiğli’ye sevk ediliyor. İçinde mikro cerrahi ve yanık ünitesi de olan meslek hastanesinin inşaatı ise hala sürüyor.

5- Aliağa’da da birçok işçi Covid-19 hastalığına yakalandı ancak bu nedenle tespit edebildiğimiz tek ölüm Habaş İşyeri Hekimi Mustafa Selek’in 2 Aralık 2020 tarihli vefatı.

6- Son on yılda yalnız 2 kadın işçi ölümünü tespit edebildik. Kadınlar sanayide daha çok mutfak, ofis işleri, iş güvenliği uzmanı, çevre mühendisi vb. işlerde, tarımda (yevmiyeli tarım işçiliği ve çiftçi) ve evde çalışıyorlar.

7- Son on yılda üç göçmen/mülteci ölümü tespit edebildik: 1 İtalyalı ve 1 Ukraynalı gemi işçisi ile Petkim inşaatında çalışırken ölen Hindistanlı makine mühendisi. Bölgede az sayıda da olsa Suriyeli ve Afganistanlı işçiler de var. Genelde kayıtdışı çalıştırılıyorlar, şantiyelerin koğuşlarında yatıyorlar, çalışma saatleri belli değil. (gece çalışma, tatilde çalışma vb. mevcut)

8- Son on yılda tespit ettiğimiz çocuk işçi ölümü yok. Çocuklar genelde sanayi sitelerinde, torna atölyelerinde ve tarımda çalışıyorlar. Özellikle yazları 12-13 yaşlarında çalışan çocuklara da rastlıyoruz.

9- Son on yılda iş cinayetlerinde ölenlerin 8’i sendikalı işçiydi. Bu da oransal olarak tespit ettiğimiz ülke ortalamasının 3-4 kat üzerinde. Ayrıca ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Ancak bu üyelikler sadece kağıt üzerinde olduğu için kayıtlarımıza yansımamıştır.

Her seçim sonrasında işten atmaların olduğu belediyede, ölümler sonrası gemi sökümde, özellikle TİS dönemlerinde Petkim’de ve çalışma koşullarına karşı Habaş’ta işçi direnişlerine tanık oluyoruz. Aliağa köklü bir sınıf bilincine ve örgütlülüğe sahip. Önümüzdeki dönemde de bölgenin işçi mezarlığına ve Batılı ülkelerin çöplüğüne dönüşmesine karşı mücadelenin yükseleceğine olan inancımız tamdır. Biz de üzerimize düşen sorumlulukları yapmaya hazırız…

GRAFİKLER:

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu