GüncelKadınMakaleler

KADINLARIN BİRLİĞİ | Zayıf Yanımız: Kadın Emeği(1)

"Sanayinin istihdam içindeki payı ise düşük düzeyini sürekli koruyor. AKP, inşaat sektörüne dayalı büyüme politikası izliyor. Bu ise erkek istihdamını artırıyor ve kadın istihdamını düşürüyor."

Türkiye’de kadın hareketinin özellikle kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında katettiği mesafe çok önemli. Kadına yönelen şiddetin her türlüsüne karşı mücadelede, zengin bir deneyime bu vesileyle sahip olduk.

Bunun bir yansıması olarak şiddet karşısında reflekslerimiz oldukça güçlü, açığa çıkardığımız enerji büyük ve bu enerji, nicelik ve nitelik bakımından azımsanmayacak düzeyde kadınların politik olarak çekim merkezi haline geldi. Şiddeti kadınların yaşamının ayrılmaz bir parçası haline getirmeye çalışan politikalar karşısında elbette bu kaçınılmaz bir durum. Ve öyle görünüyor ki; bu konuda gözümüzü kulağımızı kapatma, durup dinlenme lüksümüz yok. Bu kaçınılmazlık içinde odağımızı büyütmek, politik söylemlerimizi zenginleştirmek, zayıf kaldığımız alanlarda da güçlenmek zorundayız.

Pek çoğumuzun rahatlıkla ifade edeceği ya da katılacağı bir belirleme olarak kadın mücadelesi-kadın örgütleri-kadın hareketi bakımından en zayıf kaldığımız alan olan “kadın emeği” biçiminde özetleyebileceğimiz meseleye odaklanmaya çalışacağız. Çok çerçeveli ve alt başlıkları bol bir konu olduğu aşikar.

Bu yüzden tartışmanın bir rotasının olması şart. Güncel bir tartışmanın işlevli olduğunu düşünüyoruz. Bugün kadınların çalışma alanlarına katılım biçimini doğrudan etkileyen AKP’nin kadın istihdamı politikaları, kriz dönemlerinin kadınlara yansımaları, kadın işçi direnişleri ve ilişkilenme biçimimiz, söz konusu mesele bağlamında neler yapabileceğimiz ve nasıl politik söz ve talep açığa çıkarabileceğimiz tartışmayı odaklayacağımız temel başlıklar. Bu meseleye odaklanmanın kadın gündeminde pek çok konuda olduğu gibi “kadın emeği” kapsamında da refleks gücümüzü artırmaya katkı sunacağını düşünüyoruz.

Söz konusu kadınlar olduğunda AKP’nin temel perspektifi “kadın yok, aile var.” Kadının bütün varlığını aile üzerinden tanımlayan, her mesele özgülünde kadınları aile içine sıkıştırmaya çalışan bu yaklaşım, kadınların istihdamında da aynı biçimde açığa çıkıyor. AKP, kadınlar evde kalsın, çocuk yapsın, ev ve aile ile ilgilensin istiyor.

Sözde istihdam politikalarına da bu istek biçim veriyor. AKP’nin “aile ile uyumlaştırılmış istihdam politikası” kadını çalışma adı altında eve, aileye daha fazla çekiyor. Aile ile uyumlaştırılmış şekilde istihdama katılım kadınlar için esnek, güvencesiz, parça başı iş, niteliksiz işlerin kadınlara bırakılması gibi sonuçlar açığa çıkıyor. Örneğin hasta, yaşlı, engelli bakımı yapan kadınlara devlet maaş veriyor ve bu kadınları istihdamda sayıyor.

Türkiye ekonomisinde hizmet sektöründe istihdam edilenlerin oranları yükseliyor. Tarımın payı her geçen gün azalıyor. Sanayinin istihdam içindeki payı ise düşük düzeyini sürekli koruyor. AKP, inşaat sektörüne dayalı büyüme politikası izliyor. Bu ise erkek istihdamını artırıyor ve kadın istihdamını düşürüyor.

Resmi metinlerde kadın istihdamını artırma hedefinden söz eden, yıllardır kadınların istihdama katılımını ve kadınlarla ilgili projeleri “desteklediklerini” açıklayan AKP projelerinden çıkan sonuç, esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştırmak ve kadın girişimciliğini desteklemek. Kadın girişimciliğini desteklemeye yönelik olan çok sayıda proje ve mikro kredi uygulamaları ile kendi hesabına çalışan kadın sayısında artış yaşandı. Ancak kendi hesabına çalışmanın yaygınlaşması, kayıtdışılığı da artırıyor. Bunun yanında bu işler kadınları daha fazla eve bağlayan nitelikler taşıyor.

AKP’nin bu yönlendirmesi aynı zamanda kadını yine ikinci pozisyona itiyor. Kadının söz konusu bu işlerle elde ettiği geliri, aile bütçesine küçük katkıdan başa bir şey olarak görmüyor. Dahası bunun dışında bir gelişmenin yolunu en başından tıkıyor. Neo-liberal politikaların bir yansıması olan bu durum kadınları ucuz işgücü olarak çalışma yaşamına çekiyor. AKP gibi gerici iktidarlar ise bu gelişmeyi ev ve aile eksenini güçlendirecek şekilde biçimlendiriyor.

AKP’nin kadın kooperatiflerini desteklemesi de bu sebeple. Kooperatiflerin temel olayı kadınların zaten yaptığı işi ekonomiye çevirme. Bunun anlamı şu; ev içinde aile için yaptıklarının sayısını, miktarını artırarak bunu aile ekonomisine katkıya dönüştürme.

Kooperatiflerdeki temel sorun, AKP’nin ele alışı ile gerçek ihtiyaç üretmeyen alanlara dönüşmüş olması. Söz konusu coğrafyanın ihtiyaçlarını da hedefleyen bir üretim yapma yaklaşımı yok. Daha çok kadınları süs eşyası, sabun, takı yapmaya ya da ev için yaptığı salça, peynir vb. miktarını artırarak satmaya odaklayan bir kooperatif anlayışı hakim. Kadın emeğini aile bütçesine katkı şeklinde dizayn eden bu yaklaşım, kadını evin dışına çıkarmak yerine daha fazla eve çekmeye çalışıyor. (Devam edecek)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu