Maxmur (Mahmur) Kampı’nda 3 yılı aşkındır süren ambargoya tepki gösteren Halk Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi Said Çömlek, dayanışma çağrısında bulundu.
Devletin Kürtlere yönelik 1990’lı yıllardaki baskıları sonucu köyleri yakılan binlerce kişinin Irak Kürdistanı’na göç ederek yerleştiği Maxmur Mülteci Kampı, yıllardır Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) tarafından ambargo altında tutuluyor. Birleşmiş Milletler tarafından siyasi mülteci olarak kabul edilen 12 bin kişinin yaşadığı Maxmur Kampı, 19 Temmuz 2019’dan bu yana KDP tarafından ambargo altında tutuluyor.
Ambargo devam ederken, bu kez Irak merkezi hükümetine bağlı güçler, 27 Aralık 2021’de kampı tel örgülerle abluka altına alma girişiminde bulundu. Irak hükümetine bağlı güçlerin halkın izin vermemesiyle geri çekilmesinin ardından kampın resmi internet sitesine yasak getirildi.
‘Musul, Hewlêr, Bağdat ve Basra’ya çalışmaya gidiyorlar’
KDP ve Irak merkezi hükümetinin baskılarına dair Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuşan Maxmur Kampı Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Said Çömlek, kampta yaşayan mültecilerin 28 yıldır zorlu koşullar altında yaşadığını söyledi. Çömlek, “Kamp sakinlerinin çoğu günlük işlerle geçimini sağlıyor. Bu nedenle her gün binlerce kişi kamptan çıkarak Musul, Bağdat ve Basra’ya çalışmaya gidiyor” dedi.
KDP’nin 19 Temmuz 2019’dan bu yana uyguladığı sert ambargoya işaret eden Çömlek, “Ambargodan önce kampta yaşayan çok sayıda kişi Hewlêr’e de çalışmaya gidiyordu. Ambargo ile birlikte kimse Hewlêr’e gidemedi. Bu da kamp sakinlerinin yaşam koşullarını zorlaştırıyor” diye belirtti. Ambargonun kampta yaşam koşullarını olumsuz etkilediğini dile getiren Çömlek, “Sadece çalışmaya gidenler değil, hastaların geçişi dahi engellendi. Birçok kişi tedavi olamadığı için yaşamını yitirdi. Onlarca kamp sakini KDP’nin kontrol noktalarında sebebi hala bilinmeyen nedenlerle tutuklandı. Gıda ve ilaç maddelerinin dahi geçişine izin verilmiyor. Bütün bunlar kampta yaşamı zorlaştırıyor” şeklinde konuştu.
Çömlek, KDP’nin Türkiye’nin kararlarıyla hareket ettiğini ifade ederek, “Kamp üzerinde sürekli olarak drone ve savaş uçakları uçuyor. KDP, Türk devletine açık açık hizmet ediyor” dedi.
IŞİD’in 3 Aralık 2021’de Maxmur’a yönelik saldırısında 13 kişinin yaşamını yitirdiğini, 5 kişinin de yaralandığını anımsatan Çömlek, “KDP kamp sakinlerine yönelik ambargo politikası izlerken, bölgede saldırılar düzenleniyor ve Irak güçleri bölgede faaliyet gösteriyor. Kamp sakinleri ya kaçırılıyor ya da öldürülüyor ve bu saldırılar DAİŞ’le bağlantılı. Saldırıların ardından bölgeye Irak güçleri konuşlandırıldı. 27 Aralık günü saat 09:30’da Irak kuvvetleri silah ve mühimmatla kampa girdi ve kampın çevresini kuşatma altına aldı. Kamp sakinleri bundan memnun değil” dedi.
30 Aralık’ta site de kapatıldı
Kamp sakinlerinin tel örgülere engel olmasının ardından kampın internet sitesinin kapatıldığını kaydeden Said Çömlek, “Kamp sakinleri bu sayfa ile seslerini dünyaya duyuruyordu. 30 Aralık’ta bu site durduruldu” dedi.
Irak merkezi hükümetinin kamp sakinlerine yeni kimlikler vermeye ve ‘siyasi’ sıfatını kaldırmayı planladığını söyleyen Said Çömlek, “Bu girişimleri reddediyoruz. KDP ve Irak hükümetleri daha önce de bunu denemişti. Biz yine reddetmiştik. Şimdi de kabul etmiyoruz. Toprağımızdan uzakta yaşıyorsak ‘siyasi’ sıfatını kullanmaya devam edeceğiz” dedi.
Irak güçlerinin kampın etrafını tel örgülerle kapatma konusunda ısrarcı olduğunu ifade eden Çömlek, “Kamp sakinleri olarak bu girişime karşıyız. Bu girişim KDP ve Türk devletinin perspektifleriyle yapılıyor. Merkezi hükümetin yaptığı kanunlara aykırıdır. Türkiye’nin baskısıyla bu adımları atıyor” şeklinde konuştu.
Kürt halkı ve Federe Kurdistan’daki insani kurumlara seslenen Said Çömlek, mültecilerin durumunun yakından takip edilmesi ve dayanışma çağrısında bulundu.
