PYD ve Suriye Devrimci Hareketi arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin Salih Müslim, ANHA’nın sorularını yanıtladı. Salih Müslim PYD olarak kuruluşundan bu yana Suriye’deki bütün parti ve tarafların anlaşması için siyasi mücadele yürüttüklerini ifade etti.
ANHA’nın yaptığı röportajında başlıklar şu şekilde.
“Davamız ve projemiz için siyasi mücadele yürütüyoruz”
PYD’nin kuruluşundan bu yana davasının yanı sıra Suriye’deki bütün parti ve tarafların anlaşması için siyasi mücadele yürüttüklerine dikkat çeken Müslim, “Şam İlanı 2005 yılında kurulduğuna bir parçası olmak istedik. Fakat kabul edilmedik ve Kürtler olarak bölücülükle suçlandık. Bu temelsiz bahanelerle reddedildik. 2005’te ise birçok siyasi parti Müslüman Kardeşlerin gölgesinde çalışıyordu” dedi.
“Suriye Devrimi kıvılcımının yanmasıyla birlikte Suriye genelindeki diğer partilere ulaşmaya çalıştık” diyen Müslim şöyle devam etti: “Devrimin başında bütün Suriyelilerin görüşünün birleştirilmesi için Heyet Tensîq El-Watanî kuruldu. Heyetin içerisinde mücadeleci siyasi partiler bulunuyordu. PYD de heyete katılan ilk partilerdendi. Bu oluşumda ayrıca rejime karşı mücadele eden sol ve sağ partiler de yer alıyordu.”
Diğer partilerle anlaşamadıkları noktalara değinen Müslim, “Onlar iktidarı elde etmek istiyorlardı fakat biz halk hükümeti ve demokratik Suriye projesini istiyorduk” vurgusunu yaptı.
Demokratik Değişim Güçleri’ne bağlı Heyet Tensîq El-Watanî’nin içinde Suriyeli siyasetçiler yer alıyordu. Heyet 2011 yılında Suriye muhalefetinin isteklerini birleştirmek ve siyasi diyaloğun geliştirilmesi amacıyla kuruldu. Heyet, kurulduğu zaman açıklamasında Şam hükümetiyle diyalogdan önce temel hakların elde edilmesi için barışçıl gösteriler yapılması çağrısında bulundu.
“Çok sayıda kişi projemizin doğru olduğunu anladı”
Rojava’ya yönelik saldırılara değinen Müslim şu değerlendirmelerde bulundu: “Çeteler bölgelerimize saldırdı ama ona rağmen biz üçüncü çizgimizden vazgeçmedik. Artık birçok insan, Suriye’yi bu karanlıktan çıkarmanın ve demokratik bir Suriye inşa etmenin en doğru yolunun bizim projemizin yolu olduğuna inanıyor.
Müslim, “Özerk Yönetim’in kurulmasına yönelik projelerimiz ve hedeflerimiz hakkında birçok tartışma var. Bu nedenle birçok Suriyeli siyasi parti projelerimize yaklaşmaya çalışıyor. Suriye Devrimci Sol Hareketi ile imzaladığımız müzakere ilk değil. Daha öncede de Suriye içinde ve dışında taraflarla anlaşmalar yapıldı” sözleriyle yaptıkları anlaşmalara işaret etti.
“Projemizi pratikte gördükten sonra anlaşmalar yapıldı. Daha önceden de Suriyeli partiler ve hareketler bölgeyi ziyaret etmişti. Bu proje sadece bizim için değil tüm Suriye için de önemli. Özellikle rejimin kontrolünde olan bölgelerde mücadelelerine devam etmelerini istiyoruz. Çünkü orda yapılması gereken çok iş var.”
“İnşa ettiğimiz model Suriye için bir örnek”
Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen modelin bütün Suriye’de gerçekleşmesi açısından bir örnek olduğunu ifade eden Müslim,” Suriye’ye baksınlar, Süveyda halkı ne istiyor? Özerk bir Yönetim istemiyorlar mı? Anlaşma imzaladığımız Suriye Devrimci Sol Dalgası da aynı şeyi istiyor.”
Rojava Devrimi’nin 10’uncu yılı vesilesiyle başta Suriye davası olmak üzere birçok konunun tartışıldığı Tahran’da üçlü toplantı (İran-Rusya-Türkiye) gerçekleştirildi. Türk devleti Rusya’nın onayını alıp Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük işgal saldırılarını başlatmak için girişimlerde bulunuyor.
İşgalci Türk devleti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya başbakanı ile 5 Ağustos’ta Soçi’de bölgesel sorunların ve ikili ilişkilerin tartışılacağı bir toplantıda bir araya geleceği tahmin ediliyor.
Hava sahasının kapatılması
28 Haziran’da içinde PYD’nin de bulunduğu 23 siyasi parti Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının kapatılması çağrılarına değinen Müslim şu bilgileri verdi: “Uluslararası Koalisyon ve Rusya, uluslararası alanda hava sahasını kontrol ediyor. Halep ve çevresinin Rusya’nın kontrol ediyor. Kobanê’den Dêrîk’e kadar olan bölge de Uluslararası Koalisyon’un kontrolünde.”
Hava sahasının kapatılması durumunda Türkiye’nin hiçbir şey yapamayacağına dikkat çeken Müslim konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye bir adım ilerleyemez. Çünkü karadaki hazırlıklarla yüz yüze kalacaktır. Halk, kendini savunmak için devrimci halk savaşına hazırlanıyor. Rusya’nın önceden yaptığı gibi Türkiye’ye buyurun istediğiniz yeri bombalayın dememesini, Türkiye’ye taviz vermemesini umut ediyoruz. Böyle yapmaması lazım.”
